10 Mart 2012 Cumartesi

Hayaller


Bugün hayallerden bahsetmek istedim. Küçüklüğümden beri hayal kurarak uyurum. Kimi zaman geleceği düşünürüm, kimi zaman hiç olmayacak bir şeyi, kimi zaman öğrenmek istediğim şeyleri hayal ederim.

Sık sık uçmayı hayal ederim mesela. O hissi merak ederim, o özgürlük hissini..


Küçük bir kız çocuğuyum, bir film izledim. Keman çalan güzel bir kız, o ruh hali, o sevgi, o bağlanmışlık, o özgürlük beni o kadar etkilemiş ki başlamışım keman çalmayı hayal etmeye. Ne yazık ki uzun yıllar boyu bir türlü gerçeğe dönüşememiş bu hayalim. Ta ki 11.sınıfa kadar. Sonra günün birinde yeni gelen bir müzik öğretmenim tarafından ayartıldım ve işte o gün ilk kemanımı aldım. İlk elime alışım, tellerine dokunuşum bir başkaydı. Sanki çocukluğuma dönmüştüm o an. Hele ki ilk ses çıkarışı o aletin, beni çok farklı zamanlara götürmüştü birden. Bir bakmışım 50lerde genç kızım, bir bakmışım 70lerde dansçıyım, bir bakmışım 90larda müzisyenim. Öyle içime işlemiş müzik ve öyle benimsemişim hayallerimi gerçekleştirmeyi.


Bir başka hayalimse yıllarca sözlerini anlamadan dinlediğim İtalyanca bir şarkıyla başlamış. O gün bugündür İtalya ve İtalyanca aşkıyla yanıp tutuşmuşum.Ne yapıp edip bir iki kelime öğrenmişim ve bu hayali de gerçekleştirmeyi kafama koymuşum. Ne var ki okul hayatı, öğretmen çocuğu olmanın verdiği hep bir örnek öğrenci modeli bazı zorlukları veya zorundalıkları beraberinde getirmiş. Ben hep çok çalışmak durumunda kalmışım ve yeniliklere zamanım kalmamış. Ama bir gün bir zaman gelmiş ki mantıksal değil duygusal bir karar vererek, ailemin İspanyolca-Rusça arasında kalan üçüncü yabancı dil savaşını benim yine çocukluk hayalim olan İtalyanca kazanmış. Herkes çok şaşırmış (ben de dahil) çünkü ben hiç duygusal karar vermemişim bugüne kadar, hep mantıklı olmaya çalışmışım. Ama iyi ki yapmışım, şimdi çok mutluyum. Amo l'italia e l'italiano. ;)


Demem o ki, güzeldir hayal kurmak, çünkü bir tek orada gerçekten özgürüz. Çünkü bir tek orada dilediğimizce uçabiliriz. Çünkü gerçekte hiç yapamayacağımız şeyleri o hayallerde yapabiliriz. Gerçekte olamayacağımız karakterlere orada bürünürüz. Bir bakarsın kendi hayal dünyanın prensesisin ve beyaz atlı bir prens bekliyor kapında. Ya da kendi dünyanın kralısın, güzeller güzeli bir kraliçe adayı duruyor karşında. Şaşırmazsın, çünkü o dünyayı kendin yaratırsın, istediğin şekle sokarsın. Kare mi, yuvarlak mı, üçgen mi, geoid mi, sen belirlersin. İstemediğin, hayallerine dahil etmediğin kimse erişemez oraya. Çünkü sana özeldir. 

Hayaller gökkuşağı gibidir, yağmur kadar güzel bir olay sonrası en az onun kadar güzel, içini ısıtan güneşle birlikte görünür, ve rengarenk..



       Sevgiyle, muhabbetle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder